Havva annesine seslendi kapı eşiğinden: “Anne, ben çıkıyorum. Asiye ile çarşıda gezip geleceğiz biraz.” Annesi “Dur kızım geliyorum.” deyip çabucak indi; o esnada eşarbının öne gelmiş kısmını arkasına attı ve kızını kolundan tutup tembihledi: “Birkaç saate gel, dellendirme babanı sonra. Dur bakayım, hah, tamam, hadi, selametlen.”
İçeriden Celal’in sesi duyuldu, derin bir nefes verişinin sesi. Annesi ve Havva bir an salondan tarafa baktılar. “Celal de iyice sıkıldı artık.” dedi annesi. “Sus anne, duyacak.” dedi Havva, sessizce.
Celal duymuştu. Sonra kapı çekildi.