On
Metro istasyonunun çıkışında gördü onu. Tiftiklenmiş şalı arasından görünen lekeli siyah penyesi, altında çiçek desenli şalvarıyla ve çiçek desenli baş örtüsüyle. Ve boşluğa uzanmış, kaba, esmer elleriyle. Cebinde hazırda tuttuğu parayı yokladı. Adımları kendisi fark etmeden hızlandı. Uzun süre planlandığı izlenimi veren bir hareketle parayı yerdeki poşete bıraktı. Paraya baktı kadın, gözleri parladı, Allah razı olsun dedi hemen, Allah ne muradın varsa versin dedi sonra ve en son da Allah tuttuğunu altın etsin dedi. Oysa hiçbirini duymamışçasına uzaklaşmıştı.